İbrahim Gökçek için Gazi Cemevinde yapılmak istenen cenaze törenine izin verilmemesi, Cenaze töreninin yapılacağı Cemevine gaz bombaları atılması, Kayseri’de Ülkü Ocakları mensuplarının cenazeye yönelik nefret söylemi ve tehditleri; AİHM kararlarıyla da güvence altına alınan, en eski çağlardan beri insanlığın ortak değerleri olan defin ve yas hakkının çiğnenmesi, ibadethanelerin dokunulmazlığı ilkesinin ihlalidir. Kayseri’de Corona tedbirlerini de ihlal ederek yol kesip tehdit ve nefret suçu işleyen linç grupları ile bu suçu seyreden, Cemevine gaz bombalarıyla saldıran kolluk görevlileri hakkında adli soruşturma açılmalıdır.
Cenaze törenine katılmak suç değil, insani bir görevdir. Aynı zamanda müvekkilleri olan İbrahim Gökçek’in cenaze töreninde bulundukları için meslektaşlarımızın gözaltına alınması ve gözaltında tutulması, avukatlık mesleğinin usulü güvencelerini de açıkça ihlal etmektedir.
Göz önünde nefret suçu işleyen linç grupları, inanç özgürlüğü ve Anayasal özgürlükleri görevi kötüye kullanarak engelleyen kamu görevlileri hakkında soruşturma açmak yerine, türkülerin özgür olması gerektiği paylaşımı yapan Yargıçlar Sendikası Başkanı Ayşe Sarısu Pehlivan hakkında soruşturma açılması da, aynı siyasallaşmış yargı pratiğinin bir yansımasıdır.
Meslektaşlarımız başta olmak üzere, tüm gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalı, Yargıçlar Sendikası başkanı hakkında açılan soruşturma durdurulmalıdır. Meslektaşlarımıza, gözaltına alınan kişilere işkence ve kötü muamele niteliğinde cebir uygulayan kolluk görevlileri hakkında soruşturma açılmalıdır.