23 Mart 2024, Cumartesi

OHAL DEĞİL ACİL KURTARMA!

1999 Marmara depreminden sonra büyük depremler için bir deneyim oluştu. Ülkemizde, çok büyük bir coğrafyada, büyük şiddette depremler beklendiği de bilimsel olarak öngörülmüş durumda.

En az 24 yıldır oluşan bu deneyim ve toplanan vergilere rağmen; kentlerin, konutların depreme dayanıklı olarak dönüştürülmesi için gerekenler yapılmadı. 1999 deprem deneyimi ışığında büyük ve geniş alanda yıkım yaratan depremlere etkili müdahale için gerekli planlamalar, hazırlıklar da yapılmadı.

Deprem odaklı kentsel yapılaşma yerine rant odaklı yapılaşma, yolsuz imar afları iktidar ve yerel yönetimlerin sorumluluğundadır.

20 yıldan fazla bir süredir AKP iktidarda. Yapı stokunun önemli bir bölümü son 20 yılda yapıldı. Ancak Maraş merkezli depremde; AKP iktidarının yaptığı yollar çöktü, kullanılamaz hale geldi. Bu iktidarın yaptığı hastaneler, şehir hastaneleri yıkıldı. Bu iktidarın yaptığı havaalanı kullanılamaz hale geldi.

SORUMLU MEVKİDEKİLER OLASI KASTLA YARGILANMALI

Deprem risk haritası ve bilimsel uyarılarla aylar öncesinden Kahramanmaraş-Hatay eksenli fay üzerinde en az 7,5 şiddetinde deprem öngörülmekteydi. Buna rağmen; deprem öncesinde, kamuya ait hastane, yol, havaalanı dahil yapılar depreme uygun yapılmamış, yapıların depreme uygun olup olmadığı denetlenmemiş, deprem anında ve hemen sonrasında uygulanacak müdahale planlanmamıştır. Planlama, denetleme ve uygulama eksiklikleri sebebiyle oluşan can kayıpları ve diğer tüm zararlardan, sorumlu mevkideki devlet görevlilerinin olası kast sorumluluğu vardır.

7.7 ve 7.6 büyüklüğünde 9 saat arayla gerçekleşen ve binlerce binanın yıkımına, onbinlerce insanın enkaz altında kalmasına, karayolları ve havaalanlarının kullanılamaz hale gelmesi karşısında; devletin hızla, tüm kurumlarıyla kurtarma çalışmalarını organize etmesi gerekirdi.

Bozulmuş, kapalı yolların açılması için Karayolları ve Demiryolları araç ve personelinin en hızlı şekilde yolları nakliyeye uygun hale getirmesi, bu kurumların ve diğer tüm kamu kurumlarının envanterindeki tüm araçların deprem kurtarma çalışmalarına katılması gerekirdi.

Hem insan gücü açısından askeri personelin ve hem de bozulmuş kapalı yollar sorununu aşmak için arazi araçlarının, helikopterlerin, askeri uçakların kullanılarak araç gereç, çadır, gıda, kurtarma ekiplerinin ikmalinin hızlandırılması gerekirdi.

ONBİNLER ÖLÜME TERK EDİLDİ

Onbinlerce insan, dondurucu soğukta enkaz altında ölüme terkedilmiş durumda. Yaralı ve sağ kurtulanların en temel barınma, gıda ve su ihtiyacı karşılanamaz halde. Yaralıların derhal tedavisi için sahra hastaneleri kurulmadı. Kızılay ve AFAD gibi kuruluşları, ihtiyaç olanın ve olanaklarının çok azı sahada görülür durumda. Hatta AFAD, muhalefet partilerine mensup belediyelerin, siyasi partilerin, meslek örgütlerinin, gönüllülerin, kısaca halkın organizasyonuyla toplanan yardımlara el koyuyor ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelliyor.

OHAL İLANI ENDİŞE VERİCİ

Depremin ikinci gününde gelen bölgesel OHAL ilanını endişeyle takip ediyoruz. OHAL ilan edilmeden de askeri personel ve araç-gereç, taşıt, helikopter, uçak olanaklarının kurtarma, depremden kurtulanların barınma ve iaşesine hasredilmesi mümkündür. Bugüne kadarki iktidar pratikleri, 3 aylık OHAL’in, deprem nedeniyle oluşan ihtiyaçlar için değil, yükselecek itiraz ve eleştirileri susturma amacıyla kullanılabileceğini düşündürmektedir.

Merkezi yönetim, OHAL ilanı ile sorumluluğunu ortadan kaldıramaz ve eleştirileri engelleyemez.

Tüm kamu kaynaklarının depremden zarar gören tüm insanların yaşam hakkının korunması amacıyla kurtarma çalışmalarına, yaralıların tedavisine, barınma, ısınma, temel gıdaya erişimi için gerçek sahiplerine, halka ulaştırılması için takipçi olacağız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

X
X
X
X