Söz konusu belediye eşbaşkanları hakkında açılmış bir dava, kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı dahi olmadan tamamen hukuksuz bir şekilde kayyum atanmıştır. Gerekli koşulları taşıdığı kabul edilerek seçime girmesine izin verilen belediye başkanları, seçimden sonra terörle irtibatlı oldukları ileri sürülerek görevden alınmaktadır. Siyasi iktidar, seçim yoluyla kazanamadığı belediyelere kayyum atayarak peyderpey el koymaktadır. Anayasasında “demokratik hukuk devleti” yazan bir ülkede seçimle gelen belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması kabul edilebilir bir durum değildir.
Son 15 gün içerisinde ülke gündemini hayali bir darbe ihtimali ile meşgul eden iktidar, yerel yönetimlere kayyum atamak sureti ile asıl darbecinin kim olduğunu herkese göstermiştir. Seçilmiş belediye eş başkanlarının görevden alınması halkın iradesine zor yoluyla el konulmasıdır, bu da demokratik yönetimin değil darbecilerin işidir.
Tüm dünya ile birlikte ülkemizin de pandemi ile mücadele ettiği, herkesin yaşamından, sağlığından endişe duyduğu bu günlerde, en temel sağlık önlemi olarak maske sorununu dahi çözemeyen iktidar, salgınla değil muhalefetle ve muhalif belediyelerle mücadeleyi tercih etmektedir.
Kayyum hukuksuzluğunda imzası olan İçişleri Bakanlığı, batıdaki muhalif belediyelerin, halkın ihtiyacı olan ekmek ve maskeyi ücretsiz dağıtmasına yasak getirmiş, ihtiyaç sahiplerine yardım için belediyelerin bağış toplamasına da engel olmuştur. Batı illerindeki metropollerde yapılan bu türden uygulamalar da halkın iradesine saygısızlığın bir başka türüdür. CHP’li belediyelerin halka hizmet götürmesini ve halkla buluşmasını engellemeye çalışan siyasi iktidar, HDP’li belediyeleri ise kayyum atamak sureti ile doğrudan gasp etmektedir.
Tüm bu hukuksuz uygulamalara karar veren AKP, bu icraatları ile bundan sonra demokratik bir şekilde, halkın rızasını kazanarak iktidarını sürdürebileceğine inanmadığını göstermektedir. Kaybettiği belediyeleri yeniden alamayacağından ve ilk seçimde iktidardan düşeceğinden korkan AKP, kayyum hukuksuzluğuna başvurmaktadır.
Siyasi iktidar, pandemi şartlarında çok sayıda yurttaşın evine hapsolmuş olmasını, insanların birbirleri ile ve muhalif siyasi partilerle, sendikalarla olan irtibatını sınırlı düzeyde sürdürmek durumunda kalmasını, demokratik kazanımlara yönelik saldırı için fırsat olarak görmektedir.
Bizler, siyasi iktidarın yerel yönetimlere yönelik tüm hukuksuzlukları karşısında demokrasi ve özgürlükleri savunmaya devam edeceğiz. Gözaltında bulunan belediye başkanlarının serbest bırakılarak derhal görevlerine iade edilmesi için başta hukukçular olmak üzere tüm halkımızı dayanışmayı büyütmeye davet ediyoruz.