Birleşmiş Milletlerin 2019 yılında yayınladığı raporda kadınlar için en tehlikeli yerin “evleri” olduğu belirtilmiştir. Kadın cinayetleri verilerinde kadınların en çok evlerinde öldürüldükleri görülmektedir. Yine pek çok kadın örgütünün yapmış olduğu araştırmalarda evde kalma sürecinde kadına yönelik şiddetin arttığı ve artmaya devam edeceğine yönelik veriler söz konusudur. Bu gerçekler gözümüzün önünde dururken kadınlar yaşam hakları yok sayılarak şiddet uygulayanlarla baş başa bırakılamazlar.
Kadınların evde erkek şiddetine tamamen açık olduğu bu ortamda İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın daha etkili uygulanmasına yönelik tedbirlerin alınması gerekirken aksine kadınları şiddet kıskacına sokan bu düzenlemeden bir an önce geri adım atılmalıdır. Kadınların yaşamında en az virüs kadar tehlike arz eden şiddetten derhal kurtarılması için bu yanlış karardan dönülmeli ve acilen bir koruma planı hazırlanarak 24 saat işleyen aktif mekanizmalar oluşturulmalarıdır.