20 Mart 2021’de gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiş ve bu karar Resmi Gazetede ilan edilmişti. Çekilme kararı aynı hızla Avrupa Konseyine bildirilmiş ve 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe girmişti.
Hukuksuzca verilen bu çekilme kararına karşı birçok kadın örgütü, parti ve sivil toplum kuruluşu tarafından kararın iptali için Danıştay’da dava açılmıştı. Bu süreçte kadınlar sokaklarda, meydanlarda düzenledikleri eylem ve etkinliklerle “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” diye haykırarak çekilme kararını protesto etmişti.
CUMHURBAŞKANI TEMEL HAKLARA İLİŞKİN YETKİSİZ
Avukat Lalezar Nergiz ve 12 kadın adına açılan ve Danıştay 10. Dairesi’nde görülen davaya gönderilen 6 Ocak 2022 tarihli Başsavcılık görüşünde Anayasa’nın 87 ve 90. Maddesi dikkate alındığında Cumhurbaşkanının çekilme kararına dayanak gösterilen 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin, Cumhurbaşkanına temel haklara ilişkin uluslararası sözleşmelerden çekilme yetkisi vermeyeceği, bu sebeple Cumhurbaşkanı kararında hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.
UYGUN BULMA KANUNU YÜRÜRLÜKTE
Başsavcılık görüşünde de vurgulandığı üzere; Anayasa’nın 90. Maddesine göre uluslararası sözleşmelerin onaylanması yetkisi münhasıran TBMM’ye aittir. İstanbul Sözleşmesi de bir uluslararası sözleşme olarak 29 Kasım 2011 tarihli 6251 Sayılı uygun bulma kanunu TBMM’de kabul edilmesi ile yürürlüğe girmiştir. Sözleşmeye ilişkin 6251 sayılı bulma kanunu hâlâ yürürlüktedir. Sözleşmenin onaylanmasına ilişkin yasa yürürlükten kaldırılmadan ve sözleşmenin sona erdirilmesinin uygun bulunduğuna ilişkin yeni bir yasa çıkarılmadan İstanbul Sözleşmesinden çıkılması mümkün değildir. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kamu hukukun genel ilkelerinden yetkide ve usulde paralellik ilkesine aykırıdır. Mecliste onaylanarak yürürlüğe giren sözleşmenin “millet iradesi” yok sayılarak bir gecede Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilmesinin hukukla açıklanabilir yanı yoktur.
HUKUK GARABETİNE SON VERİLMELİDİR
İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddetle mücadelede en önemli yasal araçlardan birisidir. Kadına yönelik şiddeti tüm boyutlarıyla ele alan, devlete şiddetin önlenmesi noktasında birçok sorumluluk yükleyen İstanbul Sözleşmesi’nin ortadan kaldırılmasına yönelik bu hukuksuz işlem bir an önce iptal edilmelidir. Danıştay 10. Dairesi’nden bu hukuk garabetine son vermesini ve Başsavcılık görüşü doğrultusunda sözleşmeden çekilme kararını iptal etmesini talep ediyoruz.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ!