Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl binasına 17 Haziran’da silahlı saldırı gerçekleştiren ve Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün İzmir Bayraklı Adliyesinde görülmeye başlandı.
6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi planlanan duruşma, salonun küçük olmasından dolayı 13. Ağır Ceza Mahkemesi olarak kullanılan İzmir Adliyesi Konferans Salonunda görüldü.
Duruşmaya HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP milletvekilleri, TİP Genel Başkanı ve milletvekilleri, Emek Partisi, Halkevleri, TÖP, Alevi örgütleri, TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, İzmir Barosu, Mülteci Medyası Derneği, kadın örgütleri, Barış Anneleri, Danimarka Parlamentosu’ndan milletvekilleri Lars Aslan Rasmussen ve Soren Sondergaard, 29 ilin baro başkanlarının yanı sıra birçok siyasi parti temsilcileri de duruşmayı izledi.
Duruşma öncesinde “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Denizin hesabı sorulacak”, “Denize sözümüz barış olacak” sloganları atıldı.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, duruşmaya katılanların çokluğunu ve duruşmanın görüldüğü İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi salonunun yetersizliğini ve salonda çıkan arbedeyi gerekçe göstererek duruşmaları Şakran Cezaevi Kampüsü’ne aldı ve duruşmayı 24 Ocak 2022 tarihine erteledi.
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ve HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın görüşmesi sonrasında davanın İzmir Adliyesinde görülmeye devam etmesine karar verildi. Ancak mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmada herhangi bir tartışma çıkması durumunda davanın Şakran’a alınacağını söyledi.
DURUŞMAYA KATILMAK İSTEYENLERİN SALONA ALINMAMASI ÜZERİNE TARTIŞMA YAŞANDI
Tutuklu sanık Onur Gencer salona getirildi. Avukatların ve izleyicilerin bir kısmı salona alınmadığı için girişte tartışma çıktı.
Muş Baro Başkanı Kadir Çelik, duruşma salonunda ayakta kalan avukatlar için yer tahsis edilmesi talebinde bulundu. Avukatlar, dışarıda bekleyen meslektaşları ve kurum temsilcileri olmasına rağmen kolluğun koltukları işgal ediyor olmasına tepki gösterdi.
KATİL SALONDAN ÇIKARKEN LAF ATTI, ARBEDE YAŞANDI
Katil Onur Gencer’in tuvalete gitmek için duruşma salonundan çıkarılırken laf atması üzerine avukatlar duruma tepki gösterdi, salonda arbede çıktı.
Aileler ve avukatlar, mahkeme heyetine, “Katil neden bu kadar rahat” diye tepki gösterdi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da ailenin sanıkla çok yakın oturtulmasına ve sanığın dışarıya çıkarken ailenin önünden geçirilmesine tepki gösterdi.
“MENBİC’DE EĞİTİLDİ”
Geri dönen sanık salona girdiğinde içeridekiler, “Bize hasta diye yutturdukları bunlar. Bunlar katil. Psikolojik hasta diye yutturamazsınız. Bu kadar gücü kimden alıyor, göğsünü gere gere nasıl geliyor salona” diyerek tepkisini dile getirirken, Meral Danış Beştaş ise, “Bizim tepkimiz gözümüzün içine bakarak geliyor olmasına” dedi.
Sanık Onur Gencer’in kimlik tespitinde eğitim durumu sorulurken HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Menbic’de eğitildi” ifadelerini kullandı. Buldan, Mahkeme Başkanı’na “Kimlerle görüştü, kimlerle konuştu? Bu kadar sakin soru soramazsınız, kimlik tespiti yaparken sakin olamazsınız. Bu adam IŞİD’den eğitim aldı. Katildir” diye seslendi.
Sanık Gencer, Mahkeme Başkanı’nın, “HDP il binasındaki zararı gidermek ister misin” sorusuna “Asla istemiyorum” yanıtını verdi.
SİLAHLI POLİSLER SALONDAN ÇIKARILDI
Avukatlar, polislerin duruşma provokasyon yaptığını söyleyerek, yasaya aykırı şekilde silahla salona girmelerine tepki gösterdi. Tepkiler üzerine salonda bulunan silahlı emniyet görevlileri dışarı çıkarıldı.
Kimlik tespitinden sonra yargılama başlandı. İddianamenin kabulü kararının okunmasını talep eden müşteki avukatlarından Türkan Aslan Ağaç’ın talebi mahkeme tarafından reddedildi.
Müşteki avukatlar yaptıkları savunmalarda iddianamenin eksik şekilde hazırladığını ve bu şekliyle kabul edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Emniyetin ve savcılığın gerekli soruşturmayı yapmadığını, delilleri eksik toplandığını ifade eden avukatlar, soruşturmanın daha ayrıntılı şekilde yapılarak yeniden iddianame hazırlanmasını talep etti.
“KOLLUĞUN GÖZETİMİ VE DENETİMİ ALTINDA OLAY YAŞANMIŞTIR”
Deniz Poyraz davasından bir gün önce İstanbul’da HDP’nin Bahçelievler binasına yapılan saldırıyı hatırlatan Avukat Türkan Aslan Ağaç, “Dün gerçekleşen saldırı sırdan bir olay olarak görülemez. Saldırganın Onur Gencer’in eylemini selamlaması ve kendisine mesaj vermesi, organize ve planlıdır. Davadan bir gün önce yaşaman bu olay gerek mahkemenin gerekse bizlerin bu davanın çözümü konusunda daha sorumlu olduğumuzu tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur” dedi.
Yüzeysel bir soruşturma yürütüldüğünü ifade eden Ağaç, “HDP il binası en merkezi yerdedir. Kamera ve mobese ile kayıt edilmektedir. Ayrıca çeşitli birimler tarafından gözetilmektedir. İş merkezinin önüne kurulan çadırın karakol olarak kullanıldığını hatırlatmak isterim. Kolluğun gözetimi ve denetimi altında olay yaşanmıştır. Deniz Poyraz’ın yaşam halkını korumak için adım atılmamıştır. Sanık elini kolunu sallayarak içeri girmiştir. Yakalamak için hiçbir adım atılmamıştır” diyerek yaşanan süreci hatırlattı.
“ETKİLİ SORUŞTURMA YÜRÜTÜLSEYDİ KATİLİN ARKASINDAKİLER SANIK KÜRSÜSÜNDE OLACAKTI”
Sanık Gencer’in gözaltına alınma ve emniyetteki ifadesi sürecinde yaşananlara ilişkin ayrıntılı bilgi veren Ağaç, “Kolluğun bağımsız ve tarafsızlığını koruyarak soruşturma yürütmediği görülmektedir” diye ekledi.
Deniz Poyraz’ın katledilmesi olayına ilişkin nitelikli bir soruşturma yürütülmemesi sebebiyle katilin sanık kürsüsünde tek oturduğunu söyleyen Ağaç, “Şayet etkili bir soruşturma yürütülseydi katliamın arkasındaki kişiler de sanık kürsüsünde olacaktı. Sadece sanığın sanık sandalyesinde oturmasını kabul etmiyoruz, arkasındakilerin de burada olması gerek. Bu olay diğer siyasi cinayetler gibi kara leke olarak kalacaktır. Ama biz karar leke olarak kalmasını istemiyoruz. Birinci dereceden sorumlu olan kolluğun eksiklerini ortaya koymak zorundayız. İddianamenin eksikliklerini ortaya koyalım ki mahkemenin kovuşturmayı ne kadar genişletebileceğini görebilelim” dedi.
“YÜZEYSEL BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMÜŞTÜR”
Müşteki Av. İmdat Ataş ise, “Biz soruşturmaya dahil olduğumuz süreçten itibaren şunu ifade ettik; saldırgan bu eylemi tek başına gerçekleştirmedi, kontrgerilla faaliyeti ile eylemini gerçekleştirdi. Sanığın ifade tutanağında meczup olmadığı, tek başına hareket etmediği fark edilecektir. Bizim amacımız bu örtünün kaldırılması, bu çete yapılanmasının ortaya çıkarılmasıdır” diye konuştu.
Hiçbir tutanakta tarih ve saatin belirtilmediğini, delillerin doğru şekilde toplanmadığını dile getiren Ataş, “Katliamdan sonra sanığın ev aramasının kamera kaydı yok, sadece polisin tutanağı var. İl binasına girerken ki elindeki çanta tutanak altına alınmamıştır. Yüzeysel bir soruşturma yürütülmüştür. Mahkemenin bu süreç içerisinde yeni bir iddianame yazması belki gerekecektir” diye ekledi.
“ORGANİZE ŞEKİLDE DELİL KARARTMA OLDUĞU ŞÜPHESİ İÇERİSİNDEYİZ”
Savcılık soruşturmasının yetersizliğinden söz eden Ataş, “Sanığın 1 ay Suriye’de kaldığı kendi ifadesinde var, sosyal medyada silahlı görüntüleri de var. Döndükten sonra oradakilere görüşmeleri, asker vs. Komando Erhan diye kişinin araması var ama savcılık bunu soruşturmadı. Sanığın silah alımına dair kayıtları var ama araştırılmamış. Olay günü aranan kişiler araştırılmamış, silahı satın aldığı kişiden ifade alınmamış, olaydan bir gün önce arkadaşlarıyla vakit geçirmiş ama araştırılmamış, arkadaşlarıyla gittiği yerden kamera işlenmemiş, HTS kayıtlarına bakılmamış, İzmir içinde sayısız kere lüks otellerde kalmış yeterince araştırma yapılmamış, cihatçı gruplarla hareketine bakılmamıştır. Bunlar sadece gördüğümüzün bir kısmı. Yargılamanın seyri bakımından bunlar söylenmeli. Savcılıkça ve kollukça olay karartılmış. Organize bir şekilde delil karartma olduğu şüphesi içerisindeyiz” dedi.
Sanığın gözaltındayken de çeşitli eksikliklerin olduğunu söyleyen Ataş, “Saldırı esnasında ya da sonrasında kendi hesabında yer alan paylaşımların ve beğendiği paylaşımlar silinmiştir. Gözaltında telefonu kendisinde değilken, sosyal medya hesabını kendisi kullanmıyorken bunu birilerinin yapmış olması lazım. Savcılıktan kimin yaptığına ilişkin araştırılmasını talep etmemize rağmen savcılık bunu yapmadı” dedi.
“ORGANİZE İŞLENMİŞ BİR SİYASİ CİNAYETTİR”
Daha sonra tekrar söz alan avukat Türkan Aslan Ağaç, “Burada örgütsel organize bir suç söz konusu. Savcılık suç örgütlerine ilişkin herhangi bir inceleme yapmıyor. Siyasi cinayetlerin tamamı devlet içine çöreklenmiş yapılar. Buna ilişkin hiçbir araştırma dosyaya girmemiş. Savcılık bunu elinin tersiyle itmiş. Bu ülke bu siyasi cinayetleri çok gördü. Bunu aydınlatma görevi sadece mahkemenin değil bu devletin sorumluluğundadır. Bu dosyada savcılık hiçbir yorum yapmamış. Tek bir cümle kurmamış, bu organize işlenmiş bir siyasi cinayettir. Irkçı bir eylemdir” dedi.
20 saat içinde kapatılan bir dosya olduğunu hatırlatan Ağaç, dosyada sanık şüphesinde olan kişilerin ifadelerinin talimat yoluyla istenmesini eleştirdi. Ağaç, “Ara kararınızda talimatla alınmasını istemişsiniz ancak tespit edilen kişilerin burada dinlenmesini önemli buluyoruz. Talimat yoluyla alınan ifadelerde bizim sorgulama hakkımızda elimizden alınmış oluyor” diyerek mahkemenin ara kararından vazgeçmesini talep etti. Ağaç 50 sayfalık okuduğu dilekçesini mahkemeye sundu.
Duruşmaya kısa süreli ara verildi. Ara sırasında Deniz Poyraz’ın ailesinden bir kadın sanığına bakması üzerine katil Gencer, küfür ederek tekme atmaya çalıştı. Salonda kısa süreli arbede çıktı.
Ara sonrası mahkeme heyetinin avukatlara sormadan ve katılma talepleri tamamlanmadan karar vermesine tepki gösteren avukatlar, duruşmanın başından beri usule uygun yargılamanın yapılmadığını söyledi. Ayrıca sanığın aileye küfür etmesinin tutanağa geçmemesi tartışma konusu oldu.
Sanık Onur Gecer’in tutukluluk halinin devamına karar verilirken, duruşma 24 Ocak tarihine ertelendi.
NE OLMUŞTU?
27 yaşındaki Onur Gencer, 17 Haziran’da HDP İzmir il binasına silahlı düzenleyip parti çalışanı Deniz Poyraz’ı (38) katletmişti.
Tutuklanan Gencer hakkında “tasarlayarak insan öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “işyeri dokunulmazlığını ihlal etme” ve “siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme” suçlarından 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Onur Gencer’in cinayeti işledikten sonra WhatsApp paylaşımlarında ve binadan çıkarken kullandığı ifadelerde suçunu itiraf ettiği yer alırken; olay öncesinde, olay anında ya da olay sonrasında Gencer’e yardım eden, Gencer’i azmettiren herhangi bir kişinin bulunamadığı öne sürülmüştü. Ayrıca Gencer’in herhangi bir örgüt ya da üyesi ile olay öncesi veya sonrasında irtibatlı olduğuna dair delil elde edilemediği savunulmuştu.